Insuladd mantolama ve taşyününden farklı olarak atmosferde hava yoluyla iletilen radyan ısının transferini durdurmak amacıyla üretilmiştir. Ülkemizdeki genel yanılgılardan bir tanesi, etkin ısı yalıtımı sağlamak için kullanılacak malzemenin belirli bir kalınlığa sahip olması gerektiğidir.
Insuladd’ın çalışma prensibi ısıyı yansıtma üzerine kuruludur. Geleneksel yönetmlerin aksine Insuladd ısıyı içerisine hapsederek değil “dış bükey” bir ayna gibi yansıtarak elimine eder. Bunun en büyük avantajı, güneş batmaya başladıktan sonra bina yüzeylerinin hemen soğuyabilmesidir. Mantolama veya XPS gibi ürünlerin ısıyı içerisinde tutma kapasitesi olduğundan, güneş battıktan sonra dahi bu sıcaklığın bir kısmını daha soğuk olan iç cepheye transfer etmektedir.
Fakat bahsi geçen güneş’ten dünyamıza ulaşan radyan ısının yalıtımı ise bu düşünce kesinlikle yanlıştır. Nitekim yazın maruz kaldığımız sıcaklığın %90’ından fazlası radyan ısıdır.
Yüksek teknoloji ile üretilen Insuladd’ın ince yapısına rağmen radyan ısıya karşı nasıl etkili olduğunu anlamamız için farklı alanlardan iki ürüne bakmamız yeterli olacaktır. Bunlardan bir tanesi arabalarımızın ön camlarına güneş ışınlarını engellemek için yerleştirdiğimiz aluminyum paneller, diğeri ise yaz aylarında vücudumuzu korumak için kullandığımız güneş kremleri. Bu ürünler de yapısal açıdan çok ince olmalarına rağmen hem arabamızı hemde vücudumuzu güneşin zararlı ışınlarından etkin bir biçimde korumaktadır. Aynı prensiple Insuladd ürünleride uygulandığı alanlarda sahip olduğu reflekif (güneş ışınlarını yansıtan) ve kondüktif (ısıyı abzorbe eden) özellikleri sayesinde gerçekleşen ısı transferini engellemekte ve kullanıcıların etkin bir ısı yalıtımı yapmalarını sağlamaktadır.
Insuladd ürünlerinin hammaddesi, herbiri 60-80 mikron çapındaki seramik ve üzeri özel solüsyon ile kaplanmış küreciklerdir. Bu mikrokürecikler ateş ile direkt temas ettiğinde 1,900 C dereceye kadar dayanım gösterirken çok yüksek oranda radyan ısıyı yansıtma kapasitesine sahiptir. Yüzeylere uygulanan Insuladd, güneşten gelen ultraviyole ışınların %98 ini atmosfere geri göndermektedir. Bu sayede binaların maruz kaldığı sıcaklık miktarı önemli ölçüde düşmekte, duvarlara ısı yüklemesi oluşmamakta ve güneş battıktan sonra ise evler çok daha hızlı soğumaktadır
Aynı etkiyi kış aylarında ise iç cephelerde görmek mümkündür. Kış aylarının soğuk geçmesinin birinci nedeni dışarıdaki soğuk havanın içeri girmesi değil, içeride sıcak havanın dışarıya çıkıyor olmasıdır. Binaların dış cephelerine uygulanan mantolama ve benzeri ürünler ancak bina duvarları ısıyı içerisine hapsettikten ve doyum noktasına ulaştıktan sonra etkisini göstermektedir.
Sıradan bir beton duvar yüksek miktarda ısıyı içerisine hapsedebilir. Bu da kaybedilen enerji demektir. Burada yapılması gereken ilk uygulama, evin içerisindeki sıcak havanın duvarlar tarafından abzorbe edilmesini engellemek olacaktır. Bunuda sadede iç cepheden uygulanacak reflekte yalıtım malzemesiyle çözmek mümkün olmaktadır. Insuladd bu tür uygulamalar için en ideal çözümü sunar.